üniversite kursu ankara






ayakta tutmak deyimi


(1) (bir kimseyi) oturulacak yer olduğu halde oturtmayıp ayakta bekletmek. örnek: Müdür onu yarım saat boşuna ayakta tutmuştu. (2) (bir şeyi) o şeyin bozulmasını, yıkılmasını önleyerek sürüp gitmesini sağlamak. örnek: Burayı ayakta tutan işçilerdir.









Son Sorgulanan Deyimler

Deyim

Anlamı

(1) (bir kimseyi) oturulacak yer olduğu halde oturtmayıp ayakta bekletmek. örnek: Müdür onu yarım saat boşuna ayakta tutmuştu. (2) (bir şeyi) o şeyin bozulmasını, yıkılmasını önleyerek sürüp gitmesini sağlamak. örnek: Burayı ayakta tutan işçilerdir.

(alay olarak) hiç istifini bozmadan, hiç acele etmeksizin, ivmeksizin, çok yavaş bir biçimde. örnek: Bir gidişi vardı ki görseniz, ağır ezgi, fıstıki makam.

(birinin) sürekli olarak onun iğnelemelerine, eleştirilerine, sataşmalarına, sitemlerine uğramak, örnek: Bunu yaparsa dilimden kurtulamaz.

(bir işi) gerçekleşmesi istenmeyen bir işi daha başlarken önlemek.

insanın hoşuna gidecek, insana erinç sağlayacak olanakların tümü.

 Pek çok.

(1) yapılması gereken öteki işlerle uğraşılabilmesi için, bir iş önce bitirilmek. örnek: Artık o iş aradan çıktı. (2) sıkışık bir durumda, sıkıntılı bir zamanda işe engel olan kimse, oradan uzaklaşmak. örnek: Canım burnuma gelmişti, Orhan aradan çıktı da biraz işe bakabildim.

(1) karmakarışık, darmadağınık etmek, altüst etmek. (2) yağma etmek, yağmalamak, kapış kapış etmek. örnek: Çocuklar bahçeyi alan talan etmiş.

bir şeye gereksinimi olsa da o şeye karşı istekli durmamak.

çekilen zahmet artık dayanılamayacak bir duruma gelmek, artık katlanılmaz olmak. örnek: Bıçak kemiğe dayanınca her şey yapılır.

argo kafasını, aklını çalıştırmak, düşünmek.

argo bir kadını, özellikle soyunurken, giyinirken vb. uzaktan, kaçamak seyretme.

Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2024

Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.
anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.